Gelir (Hasılat) Paylaşımı Yöntemi
Gelir yöntemlerinden biri ve genellikle büyük çaplı yapı projelerinde uygulanan bir yöntem olarak, bir arazi üzerinde yapılacak yatırımın gelirinden, arazi için öngörülen değere göre, arazi sahibine belirli bir pay ya da tutar verilmesine dayanır. Arazi sahibi, mülkiyeti kendisinde tutmayı sürdürerek, belirli bir gelir payı ya da gelir tutarı karşılığında arazisini yükleniciye bırakır. Projesine kendisinin de uygunluk verdiği yatırımın bitirilip satışa geçilmesi üzerine de, arazi sahibi, satışı yapılan bölümleri doğrudan alıcıların mülkiyetine geçirir.
Yüklenici, satış yapamasa bile, arazi sahibinin gelir payını ya da tutarını ödeyecektir. Yapılan sözleşmeyle, arazi sahibinin gelirinin, bir bölümünün başlangıç aşamasında, geri kalanının yatırımın bitirilip gelir getirmeye başlamasına göre parçalı olarak ödenmesi kararlaştırılabilir. Arazi sahibinin, yatırımın bitirilip tümüyle satışının yapılmasına değin sağlanan gelir artışlarından, başlangıçta kararlaştırılan oranda, payını alması da söz konusu edilebilir.
Bu yöntemin, yap-işlet-devret benzeri bir yöntemle birlikte uygulanması da olanaklıdır. Bu durumda, yüklenici, kararlaştırılan gelir payını ya da tutarını arazi sahibine ödemeyi sürdürerek, belli bir dönem işlettiği yapılı taşınmazı sözleşme süresi bitiminde arazi sahibine bırakır.
Gelir paylaşımı yönteminde yatırımın finansmanı yüklenicinin yükümlülüğüdür. Yatırımla ilgili tanıtım ve beğendirme çalışmaları ile satış yükümlülüğü de yüklenicinindir. Ayrıca, tüm altyapı (elektrik, su, kanalizasyon, doğal gaz, yol vb.), çevre düzenlemesi, toplumsal donatı yapımları ile yapı ruhsatı ve kullanma belgesi alınması ve tapu aşamalarındaki işlem giderleri, vergiler, satış, tanıtım ve yönetim giderleri ile tüm yapım giderlerini genellikle yüklenici üstlenir.
Gelir paylaşım oranları ya da tutarları, işin niteliğine, arazinin konumuna, ulaşım, altyapı ve imar haklarına, satış olanaklarına ve genel ekonomik koşullara göre değişebilir. Örneğin, bir bölgede arazi sahibine düşen gelir payı oranı % 30’larda iken, başka bir bölgede % 60’lar düzeyine çıkabilir.